03 Eylül 2008

Bugun

Bugun daha yorgunum sanki. Uykusuzluk belli bir raddeden sonra daha sidetli yorgunluk hissi veriyor galiba. Sabahtan beri daha yeni oturdum, hani ev kadinlari der ya, evdeyiz diye oturuyoruz saniyorsunuz ben sizden cok calisiyorum diye, o hesap.

Doga`yla Okan`i gonderdikten sonra kahvalti yaptim, Adriana bebegi kucaginda tutarken, hizli hizli... Sonra Irma`yla birlikte alis-verise gittik, geldim banyo yaptim, bebegi besledim, kek yaptim, dolma yaptim, Doga`yi okuldan almaya gittim, bebegi besledim, bebegi beslerken biraz uyuyakalmisim, kalktim, icerdekiler neler yapiyorlar diye baktim, biraz onlarla oynadim, sonra da buraya geldim... Elbette ki isteki bunalimli gunlere yeg tutarim bu yorgunluklari, kabul, ama yine de insan calisma hayatinin sosyalligini ozluyor...

Bugun bir ara enteresan bir sey oldu. Bebegi beslerken muzik dinleyelim diye Modern Folk Uclusu`nun Cocuk Sarkilari`ni koymustum cd playera, o bitince diger cdye gecmis, Edip Akbayram`a... Oyle bir an oldu ki, toplanmis salonun ve kolilerin ortasinda , ben bebek Demir`i emziriyorum, Irma yanimda Romence bir seyler soyluyor ve Edip Akbayram arkadan "Yapraklara, dallara/Yesillere allara..." diyor...Kendimi surreal bir filmin ortasinda hissettim...

Bugun sanki daha yorgunum sevgili gunluk, fakat enerjim pozitifligini asla yitirmemeli. Himmm icerden nefis ekmek kokulari geliyor, sahi butun bunlarin yanisira ekmek de koymustum makinaya, unutmusum...

Hiç yorum yok: